Beykoz, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Boğaziçi’nin doğal güzellikleriyle büyüleyen bir ilçesi. Sürprizlerle dolu sokakları, tarihi konakları ve boğaza nazır huzurlu mekanlarıyla, kendimizi şehirden doğaya kaçarken bulduğumuz bir yer oldu. Hiç plan yapmadan attığımız adımlar bizi Beykoz’un en güzel köşelerine götürdü.
Gezilecek Görülecek Yerler
Anadolu Feneri
Anadolu Feneri’nin şirin ve küçük merkezinde, dalgakıran içinde konumlanmış çeşitli balık restoranlarında, mevsimin taze deniz ürünlerini tadarak huzurlu bir zaman geçirmek, sizi bir günlüğüne de olsa şehrin karmaşasından uzaklaştırarak adeta terapi niteliğinde bir aktivite sunar. Anadolu Feneri‘nin bu benzersiz atmosferinde, lezzetli balıkların ve doğal güzelliklerin tadını çıkarırken kendinizi dinlendirici bir mola için ideal bir yer olarak değerlendirebilirsiniz…Anadolu Feneri’ni blog yazımızda keşfedin >>
Küçüksu Kasrı
Beykoz’un tarihi zenginliklerinden biri olan Küçüksu Kasrı, Osmanlı padişahlarının dinlenmek için kullandığı göz alıcı bir yapı. Boğaziçi’nin tam kıyısında, etkileyici bahçesiyle sanki masallardan fırlamış gibiydi. Zarif işlemeleri, çarpıcı mimarisi ve bahar aylarında açan rengarenk çiçekleriyle burası, büyüleyici bir mola noktası oldu bizim için.Yoros Kalesi
Yoros Kalesi Beykoz’un en büyük sürprizlerinden biri de Yoros Kalesi oldu. Burası Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan tarihiyle, Boğaziçi’nin girişini koruyan etkileyici bir yapı. Kalenin tepesine çıktığımızda karşımıza açılan manzara nefes kesiciydi. Boğaziçi’nin mavi sularına karışan yemyeşil tepeler, gün batımında altın sarısına bürünüyordu. Burada geçirdiğimiz saatler, zamanda bir yolculuk gibiydi.Mihrabat Korusu
Mihrabat Korusu İşte tam olarak şehirden kaçıp nefes almak isteyenlere göre bir yer: Mihrabat Korusu. Yemyeşil alanları, uçsuz bucaksız Boğaziçi manzarası, sessizliği ve huzuruyla kendimizi çok özel bir yerde hissettik. İstanbul’un en keyifli yürüyüş rotalarından birine sahip olan koruda, doğayla bütünleşmenin tadını çıkardık. Kahvaltıdan pikniğe, uzun sohbetlerden meditasyona kadar burası, şehir hayatının temposundan uzaklaşmak için harika bir sığınak.Yuşa Tepesi
Yuşa Tepesi, deniz seviyesinden tam 200 metre yükseklikte konumlanmıştır. Hz. Yuşa Peygamber’in mezarının bulunduğu bu özel yerden, muazzam İstanbul manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Çamlıca Tepesi’nden sonra İstanbul’un en yüksek ikinci zirvesi olan Yuşa Tepesi, sizleri Anadolu Kavağı ve Beykoz’un büyüleyici manzaralarını keşfetmeye davet ediyor.