Prens Adalarının en sakin ve sevimli adası Burgazada, Çağdaş Türk Edebiyatı yazarlarından Sait Faik Abasıyanık’ın da öykülerinde önemli bir yere sahip. Sait Faik Müzesi ile ziyaretçilerin yaz kış ilgisini çeken bu ada, sakin koylarda denize girmek isteyenler için de bir tercih sebebi. 

1- Burgazada Halk Plajı

6 Numara Plajı olarak da bilinen ve iskelenin hemen solunda yer alan plaja ulaşım yürüyerek 5 dakika. Merkeze ve marketlere yakın olmak istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Giriş ücreti alınmayan plajda şemsiye ve şezlong kiralayabiliyorsunuz. Merkeze yakınlığı sebebiyle özellikle hafta sonu kalabalık olabileceğini göz önünde bulundurun deriz. Adada denize girmek isteyen günübirlikçi ziyaretçilerin en çok merak ettiği şeylerden biri gidecekleri plajın sakin olup olmadığı. Plaj seçiminde kararsız kalırsanız, plajın iskeleye yürüme mesafesi kısa olduğu için kalabalık ve size uygunluk durumunu gidip görebilirsiniz. 

Giriş ücretsiz

Şemsiye kiralama: 80TL
Şezlong kişi başı: 240TL 

2- Madam Martha Koyu

Adını Rum asıllı bir kadından alan koy Burgazada’da bir kaç sene öncesine kadar çoğu kişinin bilmediği ve sadece ada halkı ve kamp severlerin bildiği, ancak zamanla popülerlik kazanmış sakin bir koydur. Kıyısında tesis kurulmamış bir denizde yüzmek isteyenler ve sakinlik arayanların ilk tercihi burası. Burada gün batımını izlemek de gününüze ayrı bir keyif katıyor. Koyda şezlong kiralayabilirsiniz. Giriş ücreti olmayan koya dışarıdan yiyecek getirebilirsiniz, ama geride çöplerinizi bırakmamak şartıyla. 

Madam Martha Kimdir?

Bu güzel koya adını veren Madam Martha’nın hikayesi ise şöyle:

Rivayetlerden birine göre 20. yüzyılın başlarında yaşayan Rum asıllı kadın Burgazada’da sakin bir yaşam sürüyordu ve yardımseverliği, sevgisi ve cömertliğiyle ada halkı, denizciler ve çocuklar tarafından çok sevilen bir kadındı. Adada kendi halinde yaşayan bir adamla evlendikten sonra yaz kış adada yaşamaya başladılar. Gerçek bir doğa aşığı Madam Martha, yılın oniki ayı denize çıplak girerdi. Bu koy adeta O’nun evi gibiydi ve bakımını temizliğini kendisi yapardı. Topladığı taşlardan kolyeler yapar çocuklara hediye ederdi. Her akşam rengarenk giyinir, iskelede eşini karşılardı. Halk tarafından ne kadar sevilse de, bir gün hakkında ortaya atılan dedikodulara maruz kalır ve bu dedikodulara daha fazla dayanamayarak ”Artık rahat edersiniz” notunu bırakır ve intihar eder. Bu güzel koya hem adını hem canını vermiştir Madam Martha. 

Koyun bugünkü haline gelecek olursak, koy maalesef ihaleyle özel bir şirkete verilmesiyle gündemde. Önemsenmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer konu ise, vakti zamanından Madam Martha’nın gözü gibi baktığı tertemiz koyun bugün içinde bulunduğu durum. 

3- Çamakya Aile Plajı

Burgazada’da iskeleye en yakın ikinci plaj burası. Vapurdan indiğinizde sağ tarafa doğru 10-15 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Beklentiniz sadece denize girip çıkmak, günü şezlongda dinlenerek geçirmek ise burası iskeleye yakın olması sebebiyle sizi çok yormayacak bir plajdır. Birçok ada plajında olduğu gibi burada da deniz ayakkabısı kullanmanız önerilir. Hizmet anlamında fazla bir beklentiniz olmasın, plajda içecek satışı var, içecek ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabilirsiniz. Duş ve tuvalet hizmeti yok, burada denize gireceklerin bu durumu göz önünde bulundurmasını tavsiye ederim.

Ücretler
Şemsiye Şezlong 2 kişi: 500TL

4- Kalpazankaya

Kalpazankaya’yı anlatmadan önce şunu bir defa daha hatırlatmak istiyorum ki İstanbul’un denizi taşlıktır, yerine ve hava şartlarına göre çoğunlukla yosundur, denizin taşlık ve yosunlu olması bir şikayet sebebi olmamalı. Ben adalara İstanbul ve doğa aşığı biri olarak geliyorum ve Adalar’ı o bakış açısıyla değerlendiriyorum, tatil maksadıyla gittiğim yerler ayrı ve oraları da yerine göre bir tatilci gözüyle değerlendirip eleştirmem gereken birşey varsa tesisle ilgili eleştirilerimi üslubuna uygun bir şekilde gerekli yerlere iletiyorum. Lütfen Adalar’da denize girilecek yerler başlıklı yazılar aratırken bulduğunuz plajları ve koyları bir Ege ve Akdeniz’le kıyaslamayın. Yoksa üzülürsünüz, hayal kırıklığı yaşarsınız, o güzel ayaklarınızı buralara kadar yorduğunuza değmez. Bir tesise ve verilen hizmete eleştirinizi elbette yapın, denizleri kıyaslamak da hakkınız olabilir, ama güzelim İstanbul’un güzelim Adalarına ve denizlerine acımasız eleştirilerinizi lütfen kendinize saklayın. Denizi yosunlu, taşlık diye bir de bunları yorumlarda şikayet olarak yazanları hiç anlamıyorum ve o kişilerin doğa bilincini ve sevgisini sorgulamadan da edemiyorum. Bu tarz eleştiriler yapacaksanız lütfen buraya gelmeyin, bırakın doğaya bakmasını bilen ve doğal güzelliği görmesini bilenler gelsin.

Gelin şimdi size Kalpazankaya’yı öve öve anlatayım. Güneyinde Martha Koyu, Kuzeybatı tarafında ise Aya Yorgi Manastırı’nın bulunduğu bu yerin bir de restoranı var, Sait Faik Abasıyanık vaktinin büyük bir kısmını geçirmiş vaktinde. Öncelikle buraya, adanın tüm çevresini keşfetmeye meraklı, çok bilinmeyen koyları keşfetmeyi seven biri iseniz mutlaka gelin. Değilse zaten iskeleye daha yakınlarda denize girilecek efsane yerler var, buraya kadar kendinizi yormayın. Kendinizi yormayın diyorum, çünkü burası iskeleye yürüyerek yarım saat 40 dakikalık mesafede, plaj kısmı büyük taşlarla kaplı, denizi taşlık bir yer. Yürümeden de golf arabalarıyla 10-15 dakikada ulaşım sağlayabilirsiniz. İçerisinde ufak bir işletme var, burada yiyecek içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz gibi şezlong şemsiye de kiralayabilirsiniz, ben şezlong sevmiyorum, havlu atıp sırtınızı dayamalık büyük taşlar var, genelde onları kullanmayı seviyorum. Burası sadece denizinden keyif aldığım bir yer değil, aynı zamanda kıyı boyu yürümeyi çok sevdiğim bir yer, güneş batmak üzereyken kayalıklarda yürümek, kaya koruğu toplamak ve değişik ada bitkilerini keşfetmenin inanılmaz bir huzuru var.

Gün batımında hala buradaysanız, ki bence gelmişken bir gün batımı izlemelisiniz, ünlü Kalpazankaya Restoran’ı da hemen yukarıda. Fiyatlarıyla ilgili yorum yapamam, neticede orası bir işletme, ama manzarası paha biçilemez.

Özetle, çok güzel anılarımın şahidi bu nadide yer bence Burgazada’nın en güzel yeri. Siz de buraya gelerek anılarınıza yenilerini eklemeye ne dersiniz?

Burgazada Gidiş Dönüş Saatleri

Burgazada’ya vapur ve motor saatleri yaz ve kış olmak üzere 2 farklı program ile yapılıyor. Yazın kışa oranla çok daha fazla noktadan ve sık gidiş dönüş mevcuttur. Güncel vapur saatlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Adalar Vapur Hatları

Dentur Adalar Vapuru

Share.
Dilek Tığlı avatarı

Özgürlüğünün peşinde, okumayı gezmeyi ve yazmayı seven bir öğretmen...

5 1 vote
Yazıya Oy Ver
0 Comments
Newest
Oldest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x