Evliliğimizin ilk yılını tamamladığımız 2024 yılında çıktığımız tatil ikinci balayımız oldu resmen. Hiç plan yapmadan çıktığımız tatil bizim şimdiye kadar yaptığımız en iyi tatildi. Balayında adet yerini bulsun diyerek Bodrum’da herşey dahil bir otele gitmiştik, memnun kalmıştık kalmasına ama doğrusunu söylemek gerekirse bize hitap etmeyen herşey dahil bir otele bir daha gider miyiz bilemiyorum.
Sıfır atıklı bir hayat yaşamaya çalışan biri olarak, otellerde açık büfe yemeklerden ambalajlı tüketim ürününe kadar herşey bana fazlasıyla tüketim odaklı geliyor sonucu da hep bir pişmanlık olarak geri dönüyor. Tamamen sıfır atıklı hayata ne zaman dönebilirim bilmiyorum ama özellikle pandemi sonrası bu bilinç daha da yerleşti hayatıma ve günlük yaşamımın birçok alanında uygulamalarıma devam etmeye çalışıyorum.
Durum böyle olunca tatillerimizi planlarken hedefimiz şehirden doğaya kaçış oldu hep. Kamp yapmayı sevdik doğanın kucağında, köy evlerinde kaldık, az eşyayla çıktık hep yollara ve doğa bize hayalimizdeki ev için hep bir ilham kaynağı oldu. Bu yaz gidip kaldığımız yerlerden biri ‘İşte tam olarak bu!’ dediğimiz bir yerdi. Burası Kaş Andifli köylerinden birinde Kaş Köy Evi ya da Small Farm Kaş olarak arattığınızda konum bilgilerine ulaşabileceğiniz harika bir minik çiftlik.
Köy Evi Kaş’ı nasıl bulduk?
Tatil için geldiğimiz Kaş’ta haritadan nerelerde kalabiliriz diye bakarken aradığım özellik Kaş’ın hareketli hayatından uzak, dağlarda tepelerde havası ve manzarası güzel bir yer olmasıydı. Kaş ve Kalkan’a daha önce gelmiştim ve doğasına hayran kalıp aklımın bir köşesine koymuştum; bir gün burada bir yerimiz olacak ve taş ev yapıp o evde yaz kış yaşayacağım. Hayal işte, işi ve tüm sosyal çevresi İstanbul’da olan biri için hayalden öteye geçemeyecek bir şey.
Tabi bu başkalarının düşüncesiydi bana göre. Hayallerimden hiç vazgeçmedim ve zihnimde bir yerlerde hep o hayalini kurduğum ev ve yaşam vardı. Ne zaman, nasıl olur bilmesem de hep bu hayalle yaşadım. Haritaya baktığımda gördüğüm isim hayalimdeki resme çok benzeyeceğini düşündüğüm bir yere götürecekti bizi emindim. Small Farm Kaş. Beni bir heyecan sardı, ama gidebileceğimiz tek bir tarih var, diğer günlerimizi planlamıştık. İsmi hemen Instagram’dan arattım ve gördüğüm fotoğraflardan kendimi alamadım, o kadar etkileyici ki. Beni asıl can evimden vuran ne oldu biliyor musunuz? Burası bir sürdürülebilir ev. Sürdürülebilir yaşama olan merakım buraya duyduğum heyecanı daha da artırdı ve ne olursa olsun buraya gitmeliyiz dedik ve hemen sahibiyle müsaitlik durumunu öğrenmek için mesajla iletişime geçtik. Maalesef telefonda da görüştüğümüzde bizim uygun olduğumuz günde müsaitlik olmadığını öğrendik, tüm evler doluydu. Kalamasak bile orayı görmeliydik ve sahibiyle tanışmalıydık. Tam da bunu düşünürken bizi buranın sahibi Yücel Bey aradı. Bir günlük müsaitlik olduğunu söyledi ve biz de planımızda ufak bir değişiklik yaparak takvimimizi buraya uydurduk.
‘Yücel Bey’ ile başlayan sohbetimiz Yücel Abi olarak devam etti bu arada. Heyecanla yola koyulduk, harika manzaralardan geçtik. Sonunda ulaştığımız yer tam da hayal ettiğim gibi bir köydü. Etrafında yalnız köylülerin yaşadığı birkaç ev dışında bir yerleşim yeri yok. Kapısında Yolcu Ailesi yazan bir yere geldik, eşim burası mı acaba diye bakarken benim gözlerim mavi kapılı evleri gördü bile. Demir kapıyı sürdük ve eşim Akın aracını içeri alırken ben keklik gibi seke seke indim aşağı. Bizi Yücel Abi ile birlikte tam ortada bembeyaz ördekler karşıladı. Ortama girdiğimde duyduğum heyecanı anlatamam. Öyle değişik bitkiler var ki, hepsini bir arada görmek inanılmaz büyüleyici bir şey. Bu bitkiler elbette orada kendiliğinden büyümemişler. Hepsi ayrı bir emek ve özverinin ürünü.
Çiftliğe girdiğimiz anda Yücel Abiyle sohbetimiz başladı. Öyle enerjisi yüksek öyle sempatik ki, kendimizi özel misafiri gibi hissettik.
Köy Evi Kaş Nasıl Kuruldu?
Burası her şeyden önce sürdürülebilir bir yaşam alanı. Türkiye’de son birkaç yıldır adını daha çok duyurmaya başlayan sürdürülebilirlik projesi, gezegeni korumak, tüm canlılar için büyük tehlike arz eden ve gitgide artan küresel ısınmayı durdurmak ve sosyal kalkınmayı teşvik eden bir proje. Sürdürülebilir tarım söz konusu olunca da permakültür giriyor devreye. Çiftlikteki bitki ve ağaçların birçoğu yok olmaya terk edilmiş haldeyken farklı yerlerden buraya taşınmış ve Small Farm’da can bulmuş, diğer bitkilere de can vermiş yoldaş olmuş diyebilirim.
Çiftlikteki evlerde de birçok şey dönüştürülmüş parçaların bir araya getirilmesiyle hayat bulmuş ve hepsi ayrı bir amaca hizmet etmek üzere kullanılıyor. Yazın en sıcak zamanında gittiğimiz çiftlikte evlerde klima yok, çünkü öyle bir hava akımı sağlanmış ki, bunlarda elbette yoğun bir bilgi birikimi büyük faktör. Örneğin ağaçların cinslerine ve boylarına göre konumlandırılması bile bunda büyük bir rol oynuyor.
Yücel abiyle ettiğimiz sohbetler o kadar ufkumuzu açtı ki buranın kurulmasındaki en büyük amacın gelenlerin buradaki fikirlerden faydalanmaları, bitki çeşitliliğini tanımaları, sürdürülebilir yaşam hakkında bilinçlenmeleri olduğunu hissettik adeta. Bu da, ilerde bir köy yaşamı kurmak isteyen bir çift olarak bizim çok hoşumuza gitti.
